Sınırın sıfır noktasında üretiliyor! 25 ton ile siparişlere yetişemiyorlar…

Hakkari‘nin Çukurca ilçesinde geleneksel yöntemlerle yetiştirilen susamın yaklaşık 400 yıllık tarihi taş değirmende öğütülerek tahine dönüştürülmesi sürecinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) bünyesinde 20 kişi istihdam ediliyor.

Irak sınırında yüksek dağlarla çevrili olan, ılıman iklimi sayesinde incir, nar, pirinç ve Trabzon hurması gibi ürünlerin yetiştiği ilçede, yapılan desteklemelerle susam da çiftçiler için önemli gelir kaynakları arasında yer aldı.

Kaymakamlık ve belediyenin desteğiyle 5 yıl önce uygulanmaya başlanan “Zap Vadisi Projesi” ile susamın ekim alanları ve elde edilen ürün miktarı arttı.

Proje kapsamında alım garantisinin verilmesiyle üretime ağırlık veren ilçedeki çiftçilerin üretimi yıllık 25 tonun üzerine çıktı.

Çukurca Kaymakamlığı da çiftçilerden satın aldığı tonlarca susamı tarihi değirmende öğüterek elde ettiği tahini “Zap” markasıyla satışa sunmaya başladı.

Uzun uğraşlar sonucu hasat edilen ve temizlenerek kabuklarından ayrılan tonlarca susamdan üretilen tahin, doğallığı ve lezzetiyle birçok ilin yanı sıra yurt dışında yaşayanların da ilgisini çekti.

Gelen siparişleri yetiştirmekte zorlanan kaymakamlık ve ilçedeki çiftçiler, tarihinin katma değerinin yükselmesiyle gelirlerini de artırdı.

Tarihi değirmende tahin üretimi yapan Çukurca Kaymakamlığı, bu sayede hem üretimin devamlılığını sağlıyor hem de 20 kişiyi susamın tahine dönüştürüldüğü süreçte istihdam ediyor.

“ATA TOHUMUNDAN ÜRETİLEN SUSAMLARI SATIN ALIYORUZ”

Çukurca Kaymakamı Mert Kumcu, AA muhabirine, ilçede üretilen susamın 400 yıllık tarihi taş değirmenin dönmesiyle tahine dönüştüğünü söyledi.

Daha önce bölgede üretilen tahinin bu kadar meşakkatli süreçlerden geçerek sofralara geldiğinin bilinmediğini anlatan Kumcu, ilçede göreve başladıktan sonra tahinin tanıtımına yönelik çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.

Tahinin artık ilçenin önemli gelir kaynakları arasında yer aldığını belirten Kumcu, “Ata tohumundan ürettiğimiz susamlarımızı Kaymakamlık olarak vatandaşlarımızdan satın alıyoruz. Bu susam, su dolu bidonlarda bekletilerek kabuklarından ayrılması sağlanıyor. Ardından değirmende çalışanlar tarafından odun ateşinde kavrulduktan sonra su ile dönen taş değirmende tahin haline geliyor.” dedi.

Kaymakamlık tarafından 5 yıl önce başlatılan projeyle üreticilerin de kazanç elde etmeye başladığını dile getiren Kumcu, şunları kaydetti:

“Proje başladığında yaklaşık 1,5 ton susam alınıyordu. Şu anda ise yaklaşık 7 tonu buluyor. 1 ton susamdan yaklaşık 800 kilogram tahin çıkıyor. Şu anda siparişlere yetiştiremiyoruz. Çukurca’nın tahini farklı olduğu için dünyaca üne sahip. Sınırın sıfır noktasından bu tahini dünyaya tanıtıyoruz. Siparişlerimiz İsviçre, Almanya, Belçika, Danimarka’ya kadar ulaşıyor. Herkesin bu lezzeti yerinde tatması için tüm vatandaşlarımızı buraya bekliyoruz. Tamamen yöresel yöntemlerle üretilen tahini uygun fiyata satışa sunuyoruz. Değirmenimizi yeniledikçe yöredeki üreticiler de üretime daha ağırlık vermeye başladı. Bu çalışmamız teşvik edici oldu bir proje oldu. ‘Zap’ markası ile elde ettiğimiz geliri, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla da öğrencilerimize kitap, kırtasiye desteği olarak sunuyoruz.”

“CİDDİ BİR TALEP VAR”

SYDV Müdürü Eyüp Akkaya da yörede susamların mayısta ekildiği sonbaharda da biçildiğini anlattı.

Zorlu sürecin ardından üretilen susamın bir bölümünü çiftçilerden satın aldıklarını bildiren Akkaya, “Bu şekilde hem çiftçilerimize hem ilçemizin tanıtımına hem de üretime katkı sağlıyoruz. Tahinimizin en önemli özelliği, ata tohumundan üretim yapılması ve geleneksel yöntemlerle makine kullanılmadan elde edilmesidir. Üretim sürecinde yaklaşık 20 kişi istihdam ediliyor. Ürettiğimiz tahin hiç kalmıyor. Ciddi bir talep var. Siparişlerimiz yoğun. Farklı illere gönderiyoruz. Özellikle Avrupa ülkelerinden ilgi var. Son dönemlerde kadın kooperatifleri de bizden çok ürün alıyor. Elde edilen gelirle öğrencilere destek oluyoruz, döngünün devamını sağlıyoruz.” diye konuştu.

Akkaya, ilçedeki bazı çiftçilerin de kendi üretimlerini yaparak satışa sunduğunu söyledi.

Susamın eleme işlemini yapan kadınlardan Şehriban Akkaya da yazın yetiştirilen susamları önce yıkadıklarını, sonra kabuklarından ayrılması için dövdüklerini ve tekrar sudan geçirdiklerini belirtti.

Akkaya, “Susamları odun ateşinde kavurduktan sonra eliyoruz. Üretimi çok zahmetli oluyor ama tadı çok güzel. Eleme işini genellikle kadınlar yapıyor. Biz de bu işte çalışarak kazanç sağlıyoruz.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir