Kadın Dayanışma Komiteleri, Bahar Aksu’nun Katledilmesine Tepki Gösterdi
Bahar Aksu’nun vahşice katledilmesinin ardından kadınlar tepkilerini gösteriyor. Saat 19.00’da Pangaltı metro çıkışında bir araya gelen kadınlar yürüyüş gerçekleştirdi.
Kadın Dayanışma Komiteleri üyesi kadınlar, Bahar Aksu’nun vahşice katledildiği cinayete tepki eylemi için Şişli Camii önünde toplandı. ‘Düzeniniz Batsın Kadınlar Yaşasın’ pankartı ile bir araya gelen kadınlar cinayete tepki gösterdi.
Kadın Dayanışma Komiteleri adına basın açıklamasını Nurhak Şenol gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
“Çok üzgünüz ve öfkeliyiz! Bugün İstanbul Şişli’de Bahar Aksu, boşandığı kişi tarafından bir araca bindirilerek kaçırılmak istendi. Kaçırılmaya direnen kadına defalarca ateş edildi. Bahar hayatını kaybetti.
Bu düzen bir kadını daha aramızdan aldı. Ve bu çürümüş düzen en çok da kadınların üzerine çöküyor.
Bu ülkede her gün daha zor bir güne uyanıyoruz. Bitmek bilmeyen sömürü, yoksulluk, eşitsizlik ve şiddetle karşı karşıya, bizi çepeçevre saran bir karanlıkta yaşam mücadelesi veriyoruz.
Canımız yanıyor, artık sesimizi hiç olmadığı kadar yükseltmek zorundayız.
Kadına yönelik şiddet her geçen gün artmaya devam ediyor çünkü sömürü derinleşiyor, yoksulluk artıyor.
Suçluyu üç beş kişi olarak gösterenlere hatta çoğu zaman onları da aklayanlara, şiddeti fiziksel şiddete sıkıştırıp canının derdine düşmüş kadınların gerçek failleri görmesini engellemeye çalışanlara pabuç bırakamayız.
Kadınların yaşam hakkı ellerinden alınırken, çocuklar hayattan koparılırken hâlâ verdiği ‘yardımları’ reklam edenlere,
Çocuk yaşta evliliğe, istismara, kadının toplumsal hayattan koparılmasına yol açan gerici düzene ve toplumsal hayatı ele geçiren tarikatlara,
Kaç çocuk doğuracağımıza, nasıl doğum yapacağımıza, ne giyeceğimize, saat kaça kadar dışarda olacağımıza karar verme cüreti gösteren siyasi iktidara,
Orada ne işi vardı, çocuğun rızası vardı, eşini suça teşvik etti bahaneleriyle faillere ceza indirimlerini normalleştiren hukuki düzene,
Eşit işe eşit ücret vermeyen, kadını iş hayatına 1-0 mağlup başlatan, hele de kadının çocuğu varsa bunu daha fazla sömürme aracı olarak gören, hakkımızı gasp eden, mobbinge maruz bırakan, kanımızı emerek büyüyen patronlara, holdinglere karşı, yutkunmuyoruz, haykırıyoruz.
Kadınlar olarak öfkeliyiz ancak zorbalar sevinmesin, asla umutsuz değiliz. Evet, canımız yanıyor ama patronlar sakın ola umutlanmasın, onların beklediği gibi diz çökecek, boyun eğecek değiliz.
Kadınları güçsüz ve zayıf gören, ‘istediğimizi yaparız nasılsa sesleri çıkmaz’ diye düşünenlere sesleniyoruz, hepinizden hesap soracağız.
Hayatımızı çalan bu karanlık, katil düzeni yıkalım ki tek bir kadın daha ölmesin.
Arkama değil önüme bakmak istiyorum, güvenli bir ülkede, güvenli sokaklarda yaşamak istiyorum diyorsan,
Şiddetin, sömürünün, kadın cinayetlerinin hesabı sorulsun istiyorsan,
Tarikat ve aşiret düzeni, patronların kan emiciliği son bulsun, laik, eşit ve özgür bir ülkede yaşayalım diyorsan,
Ne giyeceğime, saat kaçta dışarda olacağıma, nasıl doğuracağıma kendim karar veririm diyorsan,
Tek çıkış yolu var. Birlikte mücadele etmek ve bu düzenden hesap sormak zorundayız.
Yalnız, çaresiz, güçsüz değiliz!
Kadınların varlığına tahammül edemeyenlerin, bu karanlık ve gerici tarikat düzeninini yaratanlar karşısında diz çökmeyeceğimizi ilan ediyoruz.
Bu düzende yaşamının her günü mücadeleyle geçen tüm kadınlara sesleniyoruz.
Yaşamak için, nefes alabilmek için, yarınları kurabilmek için patronların, tarikatların ve AKP iktidarının sömürü ve eşitsizlik üzerine kurduğu bu düzenden, bu bataklıktan kurtulmamız gerekiyor.
Ve kurtulacağız!”