Son dönemde Türkiye’de yaşananların skandal olarak hukuk tarihine geçeceğini belirten İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu “Silivri ve mahkemeler otokrasinin somut sembolleri haline geldi” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP’li belediyeler hakkında başlatılan soruşturmaların vatandaş nezdinde adalete olan güveni zedelediğini dile getiren Dervişoğlu Silivri’de ziyaret ettiği Ümit Özdağ ve öğrencilerin tutukluluk hallerini facia olarak nitelendirdi.
YENİÇAĞ’ı ziyaret eden İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, gündeme dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Dervişoğlu, Cumhuriyetin kuruluş omurgasının milliyetçilik olduğunu ve milliyetçilerin devlet yönetme iddiasından daha önemli şeyin devleti yönetenlerin milliyetçiliğinin tartışılmaması gerektiğine dikkat çekerek asıl meselenin bu olduğunu söyledi.
Tek adam yönetimine dönüşen ülke yönetim sisteminin tartışmaya açılmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Dervişoğlu şöyle konuştu:
“Türkiye’de bugünkü sorunların ve antidemokratik uygulamaların ana kaynağı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak adlandırılan bu ucube sistemdir. Sistem tartışması açılmalıdır. Recep Tayyip Erdoğan’ın en doğru kararı bu sistemden vazgeçmesi olacaktır. Bunu yapabilir mi bilemem. Sistem Erdoğan’ı da Erdoğan olmaktan çıkardı. Ülkenin tamamının olmasa bile belli bir kitlenin gözünde “milletin adamı” görünen Erdoğan onların gözünde de milletin adamı olmaktan çıkıyor. Sistem değişikliği inatlaşma ile olmaz, makulde birleşerek olur.
Erdoğan ve AKP iktidarı 23 yıldır yönettikleri devletle barışık değil. En büyük sorun budur.”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dikkat çeken Dervişoğlu, o süreçte partisinin izleyeceği stratejinin ipuçlarını şöyle verdi:
“Yapılacak seçimde milliyetçi camia bir daha kaybettiren olarak anılmamalı. Mesele milliyetçilerin birleşmesi değil. Devleti yöneten zihniyet milliyetçi olmalı. Devleti yönetenlerin milliyetçiliği tartışılmamalı. Memleket için yapacağımız çok işimiz var. Siyasi mücadelemizi sürdürürken “Millet bizi niye anlamamış” diyemeyiz. “Niye biz anlatamadık” diye düşünüp daha çok çalışacağız. Ama her geçen gün bizleri takdir edenlerin sayısının çoğaldığını görmekteyiz. Takdir ve tercih farklı bir olay. Biz milletin bize yönelik takdirini tercihe çevirmek zorundayız. Bu süreçte sadece doğruları anlatacağız ve başarılı olacağız.”
Bazı medya organlarının İYİ Parti’yi yok sayma ve karartma uygulamalarına tepki gösteren Dervişoğlu bu konudaki değerlendirmelerini de şöyle özetledi:
“Bir takım çevreler maksatlı şekilde bizi Zafer Partisi ile yarıştırma çabasında görünüyor. Bizim öyle bir gündemimiz yok. Ümit Özdağ benim kardeşim, niye onunla yarışayım ki? Üzerimizde “Milliyetçi partiler birleşsin” baskısı oluşturmaya çalışıyorlar. Bunu yapanlar görmüyor mu; Ümit Özdağ bizden ayrılıp gitti, Yusuf Halaçoğlu hocamız bizden ayrılıp parti kurdu. Keza Yavuz Ağıralioğlu kardeşimiz de bizden çıkıp kendi partisiyle siyaseti tercih etti. Bize “milliyetçiler birleşin” diye üzerimize gelen abilerin bu arkadaşlara bir sözü yok mu?.. Hangi zeminde bir araya gelip neyin pazarlığını yapacağız? Böyle bir şey olabilir mi? Bizim durduğumuz yer ve hedeflerimiz bellidir.”
Yeniçağ İmtiyaz Sahibi Ahmet Çelik ve Yeniçağ yazarlarının ev sahipliğinde gerçekleşen ziyarette İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Aslan, İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun, İYİ Parti Milletvekilleri Cihan Paçacı, Ersin Beyaz ve Buğra Kavuncu da hazır bulundu.
