Teknolojinin yeni devrimi olarak nitelendirilen yapay zeka endüstrisi, dünyadaki birçok sektör gibi eğitim alanını da değiştiriyor. Artık birçok öğrenci, ödev yaparken yapay zeka araçlarına başvurmaya başladı.
Yapay zeka araçlarının eğitimde kullanımı büyük fırsatlar sunuyor olsa da, bu araçlar her zaman doğru bilgi aktaramadığı gibi, öğrencileri kolay öğrenmeye de itiyor. Bu nedenle, kimi okulda ödevlerde el yazısına dönülmesi planlanırken, kimi okulda ise sınavların sözlü yapılması planlanıyor.
“ÖDEV YAPMANIN TEMEL AMACI BİLGİLERİ DEPOLAMAK”
Ödev yapmanın amacı, öğrencilerin okulda öğrendikleri yeni bilgileri pekiştirerek kalıcı hale getirmek olduğunu söyleyen Ay Koleji Sınıf Öğretmeni Şerif Çetin, “Edinilen bilgi üstünde düşünülmesi, araştırma yapılması, kısa notlar tutulması kişinin yaratıcılığı için, yeni fikirler geliştirebilmesi için çok önemli. Beynimiz yeni karşılaştığı bilgiyi önce KSB (kısa süreli belek) kaydediyor.
Ek çalışma yapılmadığında çok kısa sürede KSB deki bilgi unutulmakta. Oysa edinilen yeni bilgiyi belirli aralıklarla tekrar ederek, ilgili konuda çeşitli kaynaklardan araştırma yapılıp analiz-sentez seviyesinde öğrenip pekiştirilerek USB (uzun süreli bellek) depolanması sağlanmalı. USB depolanan tüm bilgiler uzun süre unutulmuyor. İhtiyaç duyulduğunda kişi depolanan bilgiyi geri çağırıp kullanabiliyor. Ödev yapmanın temel amaçlarından birisi de bu” dedi.
“Öğretmenler sadece bilgi kaynağı değil, yönlendirici ve kaynağa ulaştıran kişi olarak rolünü güçlendirmeli”
Ödev yapma alışkanlıklarını öğretmenlerin iyi analiz etmesi gerektiğini belirten Şerif Çetin; “Teknolojinin hızla evrim geçirdiği günümüzde, öğrencilerimizin ödev yapma alışkanlıklarındaki köklü değişimleri yakından takip etmek gerekiyor. Özellikle ChatGPT gibi yapay zeka tabanlı dil modelleri, öğrencilere bilgiye hızlı erişim ve etkileşimli öğrenme imkanları sunuyor. Ancak bu avantajlar, öğrencilerin araştırma ve öğrenme becerilerini geliştirmek yerine, kolay ve hızlı çözümlere yönelmelerine neden oluyor.
Bu durum, öğrencilerin özgün düşünme kapasitelerini ve derinlemesine analiz yeteneklerini olumsuz etkileyebiliyor. Dolayısıyla öğretmenlerin, öğrencilerin farklı öğrenme stillerine ve ihtiyaçlarına uygun olarak ödevler tasarlaması büyük bir önem taşıyor. Öğrenciler, ChatGPT ve diğer yapay zeka algoritmalarını nerede ve nasıl, ne kadar kullanmış olduklarının bilgisini öğretmenle paylaşmalı, öğretmen yönlendirmeleri bu doğrultuda yapılmalı. Bu kapsamda öğretmenler de ödev verme şekillerini değiştirmeli. Yapay
zekayla birlikte artık öğrenme süreçlerinde öğretmen-öğrenci birlikte daha koordineli çalışmak ve birbirlerini tanımak durumunda. Bu nedenle öğretmenler, sadece bilgi kaynağı değil yönlendirici ve kaynağa ulaştıran kişi olarak rolünü güçlendirmeli. Öğrenci, öğretmen, birey, ChatGPT’yi ya da benzeri yapay zeka ürünleri kullanarak birlikte üretmeyi öğrenmeliler.” diye konuştu.